Doğum Sonrası Korunma

Yeni doğmuş bir bebekle gelen mutluluk , bazı sorumlulukları da yanında getirmektedir. İster sezaryen ister normal doğum olsun vücudun toparlanması için genel olarak en az bir yıl süreyle yeni bir gebelik önerilmez. Yeni doğmuş bebeğe daha iyi bakabilmek ve doğum sonrası vücudun normal değerlerine geri dönebilmesi için iki doğum arasında geçen sürenin en az iki sene olması gerekmektedir.


Doğum sonrasında cinsel yaşama geri dönmeden önce, yeni bir gebelik olasılığından kesin bir şekilde koruyacak aile planlama yöntemleri konusunda doktora danışılmalıdır. Çünkü, üreme organlarının eski fonksiyonlarını kazanmasıyla birlikte yeni anne tekrar hamile kalabilir. Hamile kalma şansı, bebeklerini emzirmeyen annelerde 3-4 hafta sonradır. Emziren annelerde ise, fizyolojik olarak doğurganlık biraz daha uzundur. Hiç adet görmeden emzirmeye düzenli olarak devam ediyorsa ilk 3 ay gebe kalma şansı biraz daha azdır. Ancak emzirmek kadının hamile kalmayacağı anlamına gelmez. Emzirme, doğum sonrası 3 aya kadar tam koruyucu olmakla birlikte bu süre sonunda koruyuculuğu azalarak devam eder. Çünkü yumurtlama genellikle 3. aydan sonra başlar ve 5-6. aylardan sonra normal periyoduna döner. İlk 2 aydan sonra adet görmek ya da bebeği başka besinlerle doyurmaya başlamak yeniden gebe kalınabileceğinin habercisidir.

İki yıldan daha sık aralarla doğan çocuklarda ölüm olasılığı ve sağlık sorunları daha fazla görülmektedir. Sık yapılan doğum, bir önceki çocuğun sağlığını olumsuz etkiler. Anne yenidoğan bebekle daha çok ilgileneceği için bir önceki çocuğun beslenmesine ve onun gelişimine odaklanamaz. Ayrıca, bir doğumdan sonra yeterli zaman geçmeden tekrar gebe kalınması annenin sağlık sorunları yaşamasına neden olur ve doğacak bebeğin de gelişimini olumsuz yönde etkiler.

Emzirme ile birlikte, hipofiz bezinden salgılanan yumurtlamayı baskılayıcı prolaktin hormonu artar ve böylece gebelikten korunulur. Süt üretiminden sorumlu olan prolaktin hormonu kanda belli bir seviyenin üzerindeyse yumurtlama baskılanmaya devam eder. Hipofiz bezinden salgılanan miktar, bebeğin günlük emme süresi ile ilgili olduğundan, ek gıdalara geçildiğinde bebeğin emme süresi azalır ve kanda prolaktin hormonu seviyesi düşer. Ayrıca, prolaktin hormonunun yumurtlamayı baskılaması için salgılanması gereken miktar kişiden kişiye değişir.

Doğum sonrası korunma yöntemleri içinde en uygun yöntemler; spiral, prezervatif, mini haplar ve üç aylık depo progestin iğnelerdir. Bu yöntemlerde önemli olan, emziren annelerin sütünü olumsuz yönde etkilemiyor olmasıdır.

Spiral

Normal doğum veya sezaryan sonrasında plasentanın çıkmasıyla birlikte uygulanabilir. Normalde adet kanamasının olduğu bir günde ya da gebelik olmadığından emin olunan herhangi bir zamanda takılabilir. Ancak rahim ağzında yara, vajinal enfeksiyon, rahim veya yumurtalıklarda enfeksiyon bulguları, adet düzensizlikleri ve bakır alerjisi olmamalıdır.

Prezervatif

Uygun şekilde kullanıldığı zaman, erkeğin prezervatif kullanması da spirale eşdeğer koruma sağlar. Doğum sonu dönemde ilk cinsel ilişkiden başlayarak kullanılabilir. Emzirme sürecinde olabilecek vajinal kuruluk nedeniyle rahatsızlık hissedilirse, prezervatif spremisit ya da nemlendirici kremlerle kullanılabilir. Prezervatifin önemli özellikleri, hiçbir yan etkisinin olmaması ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da koruyucu olmasıdır. Ayrıca, her iki eşte de latex alerjisi olmamalıdır.

Mini haplar

Bu haplar sadece progesteron hormonu içerirler, dolayısıyla hemen doğum sonrasında emziren anneler kullanabilmektedir. Ayrıca, saf progesteron hormonu verilmesinin sütün miktarını da artırdığı bilinmektedir.

Üç aylık depo progestin iğneleri

Spiral ve prezervatif yöntemlerini kullanamayan kişilere, üç aylık depo progestin iğneleri yapılabilir. Bu iğneler doktor tarafından uygun kişilere verilmektedir. Emziren annelerde süte zararı yoktur. Tam olarak 90 gün süreyle korunma sağlar, bu sürenin sonunda tekrar yapılması gerekir.

Klasik doğum kontrol hapları hem estrojen hem de progestinleri içerir. Progestinler anne sütüne her hangi bir zararlar vermez ama estrojen anne sütünü azaltır. Bu yüzden emzirme döneminde doğum kontrol hapları ile korunma önerilmez.